Sensizlik…

Hani düşünürsün ya bazen.

Belki bana aşık olabilir diye.

Çünkü o senin nefesindir,

Onsuz nefes alamazsın.

Çünkü ona ölesiye aşıksındır.

Neden o da bana olmasın böyle olduğunu söylersem dersin.

Sonra birden aklına o günkü yazışmanız gelir.

Ya…dersin.

Ya bana aynı cevabı verirse?

Dersin.

Birden gider tüm mutluluğun.

Karanlık çöker içine.

Ama sonra şöyle düşünürsün;

Bir denemeliyim…

Bir denemeliyim…

Ne güzel bir söz değil mi?

Çünkü hala ona sırılsıklam aşıksındır.

Ve onu göremeyeceğin günlerde ne yapacağını düşünüyorsundur.

Çünkü onu üzüntülü görünce canından can gidiyordur.

Çünkü hala adını ağzına alınca yüreğin titriyordur.

Çünkü sensizlik ölümden beterdir mehtabım!

Göz göze geldiğimizde…

Ah işte o an…

Anlatamam o anı sana!

Ama deniyeyim.

O an içimde bir güneş doğar.

Ve içim alevlenir.

O gözler bir denizdir.

İçinde kaybolduğum.

O denizde tek başıma yüzüyorum.

O koskoca, uçsuz bucaksız denizde,

Tek başımayım.

Amacım…

Amacım ise sana ulaşmak.

Ama hiç ulaşamıyorum sana.

O denizde kâh boğuluyorum,

Kâh yüzmeye çalışıyorum sana doğru,

Ama başaramıyorum.

O tatlı bakışlar için her şeyi yaparım.

Sensiz nefes alamıyorum geceme doğan güneşim!

Sonunda…

Sonunda bir gün…

Bir gün karar verirsin.

Ona aşık olduğunu söylemeye,

İkinci kez!

Belki bu sefer bir şiir ile.

Ne dersen de,

Söyleyeceğim!

Belki…

Belki…

Bilmiyorum.

Belki hoşuna gider bu sefer.

Belki bir aşk kıvılcımı düşer içine.

İşte bu düşünce var ya…

Mutluluktan öldürüyor beni.

Umut…

Umut geceme doğan güneşim.

Aşka umut…

Senin aşkına.

Bir canlı nasıl ölürken bile son bir umut besler ya yaşama dair.

Aşk da buna benzer mehtabım!

Ben sensiz yaşayamam!

Belki aşık olursun bana bir gün ha?

Barış Bayraktar

Yorum bırakın